ERP projelerinin başarısında etkin rol oynayan kritik başarı faktörlerinden birisi de BPM(Business Process Management) yani İş Süreçleri Yönetimidir.
BPM, işletmelerin süreçlerini analiz etmelerine, iş akışlarını belirlemelerine, süreçleri optimize etmelerine ve yönetmelerine yardımcı olur. Ayrıca BPM, işletmelerin süreçlerini otomatikleştirmelerine ve verimliliklerini artırmalarına da yardımcı olabilir. BPM, bir işletmenin tüm süreçlerini tek bir sistem altında yönetmesine olanak tanır ve işletmelerin süreçlerindeki tutarsızlıkları (Değişkenlikleri) ortadan kaldırabilir.
Bu açıdan bakıldığında Operasyonel Mükemmelliği hedefleyen bir işletmede ERP projesinin BPM bağımsız düşünülmesi hata olacaktır. Projenin amacı ve kapsamı doğru tanımlanmamış olacağından başarısızlık kaçınılmazdır.. Dolayısı ile ”Bazı Projeler en baştan başarısız olurlar. Sadece siz sonradan öğrenirsiniz” sözünün hayat bulma nedenlerinden birisi vücut bulmuş olur.
Bu yönü ile BPM, Sürekli iyileştirmeye konu diğer yöntemlerle doğrudan etkileşim halindedir. Bunu biraz detaylandıralım.
Operasyonel mükemmelliğe konu üst başlıklar temelde ikiye ayrılır.
- Tedarik Zinciri Yönetimi
- Yönetim ve Organizasyon
ERP’ler firmalarda yukarıdaki süreçleri dijitale taşıyan ve yönetilmesini sağlayan yazılım teknolojileridir.
Bu iki başlığın altında bir çok alt başlık bulunmaktadır. Ama biz bu yazıda tedarik sürecine daha çok odaklanacağız. Böylelikle konuyu fazla dağıtmadan, karmaşıklaştırmadan ERP’lerin Operasyon Hızı ve Akış Hızı noktasındaki odağının nasıl şekillendiğini anlamaya çalışacağız.
TEDARİK SÜRECİ ALT BAŞLIKLARI
- Standart iş talimatları (SOP)
- Standartların yaygılanlaştırılması (Tedarik Süreçleri, Kalite, Bakım vb…)
- Süreç İş Akışlarının Çıkarılması (BPM)
- Toplam Kalite Yönetim Sistemi (TKY)
- Ana Üretim Çizelgesi (AÜÇ)
- Üretim Planlama ve Detay Çizelgeleme (APS)
STANDARTLAŞTIRMA
ERP Projelerinde düşülen en büyük hatalardan birisi de mevcut iş süreçlerinin standartlaştırılamayacağı ön kabulü. Ya da bunun sorgulanmadan ”Değişkenliği”yönetmeye çalışmak.
Korkunç bir hata!
BPM kültüründen uzak olmanın bir sonucu. Tam da bu yüzden ERP, APS, MES ve diğer dijital dönüşüm projelerinin bir BPM alt yapısı üzerine oturtulması gerektiğini söylüyoruz. BPM süreçlerin doğru bir şekilde standartlaştırılması için harika bir çözümdür.
ÇARKLAR NASIL DÖNECEK?
BPM tamda bu soruya en uygun cevabı bulmak için var. Süreçlerimizin her birini bir çark olarak düşünmeliyiz. Çarkların dönmesi için öncül ve ardıl çarklar(İşler) ile diş büyüklüğünün uygun olması gerekir.
Örneğin Planlama ufkunu temsil eden çarkınızın dişlileri gerektiğinden büyük olur ise MRP çarkına çok fazla iş düşecek çarkın dönmesi zorlaşacaktır. Çünkü MRP’nin planlama düzeyi kısa ve orta derecededir. Dişlileri küçüktür. Aynı şekilde işleri çizelgeleyecek APS’in (Gelişmiş Planlama ve Çizelgeleme)dişlileri çok daha küçüktür. Planlama düzeyi günlük operasyonel işlerdir.
Planlama ufkundan başlayarak bir standartlaştırma, uygun dişli büyüklüklerini ortaya çıkaracak ve süreçlerin çarkları zorlanmadan dönecektir.
Yine Darboğaz oluşturan bir prosese parti büyüklüğü yüksek iş emirleri vermek, Setup sürelerini standardize edememek ve genel olarak ”Çalışma Derecesini” (OEE) yi belirli bir düzeyde koruyamamak da çarkın dişli büyüklüğünü bozacak ve akışı sekteye uğratacaktır.
BUFFER LAW(TAMPONLANMA KANUNU):
Standartlaştıramadığımız ”Değişkenlikler” bize verimsizlik olarak mutlaka geri dönecektir. Aşağıdaki görsel buna ilişkin güzel bir örnek oluşturur.
İmalat içi stokun artması, -operasyon hızı artsa bile- işlerin bekleme süresinin uzaması Akış Hızınyavaşlaması ve dolayısı ile Teslim Süresinin de (Lead Time) artması demektir.
Lead Time’ın artması Nakit Akış Tablosunun da buna göre şekillenmesi demektir.
BUFFER LAW (TAMPONLANMA KANUNU): Kararsız üretim sistemleri ‘envanter’ , ‘kapasite’ ve ‘zaman’ üçlüsünün bir karışımı ile tamponlanır.
OPERASYON HIZI MI? AKIŞ HIZI MI?
Aşağıdaki görsel bir ürünün teslim süresi(Lead Time) boyunca yaşananları göstermektedir. Bu çıktı Yalın Üretim tekniklerinden ”Değer Akış Haritalama” yöntemi ile elde edilebilir. Genellikle Lead Time süresince ürüne ”Değer” katan süre (P ile gösterilen kutucuk) çok küçük bir süreyi ifade eder.
Bu yüzden odak, ürüne değer katan operasyon süresinden ziyade sürecin tamamını içeren Lead Time olmalıdır. Taşıma, Bekleme, Elleçleme, Kalite gibi teslim sürecini uzatan diğer ”israflar” ve ”Değer yaratmayan süreçler” iyileştirilmelidir.
ERP’NİN ODAĞI:
ERP Projeleri lokal olarak operasyonun hızı yerine ürünün tedarik sürecinin tamamını oluşturan akışa odaklanmalıdır. Bu güçlü bir BPM çalışmasına dayanarak yapılabilir. Burada bir yanlış anlamanın önüne geçelim. BPM ile birlikte Yalın üretimin diğer bütün teknikleri de süreçlerin tamamında veya belirli noktalarında kullanılabilir/kullanılmalıdır. Elbette ki operasyonun hızı da iyileştirilmelidir. Ancak ürününün tedarik süresi boyunca istenmeyen iş süreçleri parçanın Akış hızını operasyon hızından çok daha fazla etkilemektedir.
İyi Pazarlar…
Danışmanlık ve Hizmet için 0538 271 1397